DİĞER
Pandemi, mülteciler, Ukrayna savaşı, küresel iklim krizi, yolsuzluk, politik gerginlik, artan ırkçılık ve ayrımcılık, ekonomik kriz, distopyalar… Bütün bu gergin gündemi biraz olsun unutup rahatlamanızı sağlayacak, seyahatte ve tatilde yanınızda gezdirebileceğiniz, neşeli ve sürükleyici bazı kitaplardan küçük bir derleme...
“Edebiyattan bizi bir yere ulaştırmasını değil, yola düşürmesini bekleriz. Oradan dünyaya bakabilmeyi. Yoldan dünyaya baktığımızda, başkalarına ve kendimize de bakıyoruz demektir. Kuşkusuz yola da bakıyoruzdur oradan –yola bakmak da yola dahil–, öyleyse edebiyata da!”
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Bulut, evrenin sonsuz büyüklüğünün yarattığı boşluğa, bilinmeyenin, dile gelmeyenin yarığına düşürülmüş ince bir dolgu, dile gelmenin öncesindeki buğu, bir türlü yakalanmayacak mana arayışının izleri, yol işaretleri yahut nazik kırılgan çabaları olarak okunmaya müsaittir."
K24'ün gelenekselleşen soruşturması: 2020 yılında okuduklarınız arasında, sizi en çok etkileyen kitap hangisi oldu? Kitap 2020’den önce basılmış olabilir, yepyeni olabilir, kurgu ya da kurgu dışı olabilir, Türkçe ya da başka bir dilde olabilir… Bizi ilgilendiren, hangi kitabın sizi nasıl ve ne ölçüde değiştirdiği, etkilediği… Bu soruları çevremizdeki okuyanlara, yazanlara sorduk. Sonuçta, 2020’nin kitaplı bir panoraması çıktı ortaya…
Demirtaş’ın öykülerinin en dikkate değer yanı “duygudaşlık kapasitemizi” artıran şeylerdir. Leylan’daki “çoklu bilinç ortamı” serabı, duygudaşlığın ulaşabileceği en uç nokta olsa gerek. Bir başkasının aklından geçen ne varsa görebilmek, tek beyin gibi hareket edebilmek… bundan daha ötesi mümkün müdür duygudaşlığın?
"Buyurun buradan okuyun" seçkimiz çok sevildi ve konuşuldu. Yaz için de tabii ki "yaz kitapları" değil, "yaz okumaları" seçkisi yapmak istedik. İşte, K24 yazarlarının önerdiği kitaplar ve gerekçeleri...
Dünyaya iştahla açıldığımız yıllardaki ruh halimizle kitap okumak başkadır, olana bitene bıkkınlıkla baktığımız zamanlardaki ruh halimizle okumak başkadır; “aynı kitap asla iki kere okunmaz” dense yeridir.
Chicago Kıyıları'nda yer alan öyküler de peş peşe okunduklarında, “Uzun, tek bir öykü gibi bu,” hissi bırakıyor. Birbirlerine çok benzeyen kişiler yok oysa öykülerde...
Daha ilk kitabından itibaren (belki de en çok o kitapta) mevcut, kabul edilmiş öykü tanımına, tanımlarına uymayan, hatta ısrarla bunların dışına çıkmaya çabalayan bir yaklaşımı olmuştur Sevgi Soysal'ın...
Pete Najarian'ın romanlarının gücü ve etkisi bireysel hikâyelerle toplumsal hikâyeler arasındaki bağları açık etmesinde. Onun romanlarında bireysel ve toplumsal hikâyeler birbirine dolanan iki sarmal hâlinde çıkıyor karşımıza...
Aşk üzerine bir roman olmaktan öte hayat üzerine, hayatlarımızda bizden neler beklendiği ve bizim nerelerde, nasıl ve niçin tökezlediğimiz üzerine bir yapıt Yedi Yıl
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık